ISLAH DİLEKÇESİNDE AÇIK MADDİ HATA ve HESAP HATASININ YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İNCELENMESİ
(2019-01-24 16:33:42)

Maddi hata dilekçeler teatisinde olduğu gibi dava devam ederken Islah dilekçesinde, delil dilekçesinde, beyan dilekçesinde de sehven bu hataların yapılması her zaman mümkündür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'muz taraflar ve vekilleri dürüst davranma ilkesi gereğince yargılamanın seyrini değiştirmemek kaydı ile bu maddi hataları düzeltme imkanı vermiştir. Ancak uygulamada sık karşılaşılmayan bir durum olan DAVANIN ISLAHINDA MADDİ HATA bugüne kadar çalışmalara konu olmamıştır. Tarafların hukuki yargılamadaki nihai amacı yerel mahkemeye olguları olduğundan farklı göstermek değil Yerel Mahkemece somut gerçekliğin ortaya çıkarılmasında katkı sağlamaktır. Doğruyu söyleme ödevi taraflar için geçerli olduğu gibi vekilleri için de geçerlidir. " ...Bu yükümlülüğe göre, davanın tarafı diğer taraf aleyhine gerçek olmadığını bildiği bir hususu ileri sürememelidir veya karşı tarafın ileri sürdüğü ve doğru olduğunu bildiği hususlara karşı koymamalıdır. [1] Usul hukukunda HMK M. 183'e göre tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır. Kanun koyucu maddi hataların ve hesap hatalarının düzeltilmesi için ıslah yoluna başvurulmasına ve karşı tarafın muvaffakatine bağlı kılmamıştır.[2] HMK M. 183 kapsamındaki maddi hatanın "açık" ve " yazı yahut hesap" hatası şeklinde olması gerekmektedir. Buradaki "açık" tabiri ile kastedilen, belgede yer alan bir ifadenin gerçeğe aykırı olduğunun duraksamaya yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olması gerekmektedir. Yani burada sadece bir bilgisizliğin, yanlış veya eksik bilginin mevcut olması değil; düzeltme ile ortaya çıkan durum (yani gerçek) hususunda herhangi bir tartışmanın veya çekişmenin söz konusu olmaması gerekir. Öğretide maddi hata kavramı davanın esasıyla ilgili vakıa tespitleri veya hukuki nitelendirmeye ilişkin hataların dışında kalan ilk bakışta ve kolaylıkla yanlış olduğu tespit edilen inceleme sırasında mahkeme veya tarafların gözünden kaçmış ve düzeltilmesi durumunda davanın seyrinin değiştirilmesi sonucunu doğurmayan açık yanlışlık olarak tanımlanmıştır. [3] Dilekçenin ve dosyanın içeriğinden müddeabihin değerinin yüksek olduğu anlaşılmasına karşın, talep sonucu kısmında rakamla "davalının 20.000 Lira ödemeye mahkum edilmesini talep ederim" yazılmışsa talep sonucundaki yazım yanlışının 183. Madde çerçevesinde düzeltilmesi mümkündür.[4]. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise;E. 2013/21-2361,K. 2015/1728,T. 19.6.2015 kararı ile maddi hata kavramının amacını şu şekilde ifade eder; Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, Adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder.[5] Bu nedenledir ki; Yargıtay; bu güne değin maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur.[6] (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır.) ISLAH DİLEKÇESİNDE ALACAK KALEMİNE İLİŞKİN YAPILAN MADDİ HATA ASLA DAVA DİLEKÇESİNDE YER ALMAYAN YENİ BİR ALACAK KALEMİ TALEBİNİN GÜNDEME GETİRİLMESİ DEĞİLDİR. Islah müessesi açık bir şekilde tartışmaya yer vermeyecek şekilde yapılır taraflarca yapılan maddi hatanın düzeltilmesi işlemi ıslahı gizleyecek şekilde bir işlem değildir. Kaldı ki bu açık maddi hata , hesap hatası HMK gereğince taraflarca değil de yerel mahkemece de yapılabilirdi. Yerel Mahkemenin böyle bir hatayı düzeltme imkanı var iken neden Usul Kanunumuz bu hakkı taraflara da vermesin. Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz açıktır. Taraflara ve mahkemeye verilmiş olan maddi hata, hesap hatasının düzeltilmesi işlemi asla yeni bir ıslah ve iddianın değiştirilmesi ve savunmanın genişletilmesi değildir. Yargıtay'ın istikrar kazanmış görüşü de bu yöndedir. T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2013/3225, K. 2013/8389, T. 4.6.2013 "... dilekçesinde her ne kadar başka ada parsel numarasında yazılı taşınmaz davaya konu gösterilmiş ise de dosya kapsamına göre bu durum maddi hatadan kaynaklandığı anlaşıldığından davaya konu taşınmazın 4423 ada 8 parsel olarak kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. [7] T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2004/11092 ,2004/14506 K. Tarihi 27.12.2004 Söz konusu olayda davacının tapu kaydını yanlış bildirmesi ve sonradan düzeltmesi ıslah olarak değerlendirilemez, maddi hataya dayalı olgular karşı taraf yararına kazanılmış hakta teşkil etmez. Bu durumda, davacı tarafından mahkemeye bildirilen tapu kaydı getirtilerek yöntemine uygun olarak mahalline uygulanması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.[8] T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ, 2013/9448 E. , K. 2013/8509T. 19.9.2013 ÖZET : Dava konusu taşınmaza ait parsel numarasını önce ıslah sonra maddi hata dilekçesi ile iki kez düzeltmiştir. Davaya konu edilen taşınmazın parsel numarasının maddi hata sonucu yanlış yazıldığı anlaşılmaktadır. Esasen her iki dilekçeyle yapılan işlem maddi hatanın düzeltilmesinden ibarettir. Usul ekonomisi gözetildiğinde ve maddi hatanın da keşifte belirlenen duruma göre düzeltilmiş olması karşısında, yanlışlığın ıslah yoluna başvurulmaksızın her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğu düşünülerek iddia ve savunma doğrultusunda taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.[9] Islah müessesi açık bir şekilde tartışmaya yer vermeyecek şekilde yapılır taraflarca yapılan maddi hatanın düzeltilmesi işlemi ıslahı gizleyecek şekilde bir işlem değildir. Kaldı ki bu açık maddi hata , hesap hatası HMK gereğince taraflarca değil de yerel mahkemece de yapılabilirdi. Yerel Mahkemenin böyle bir hatayı düzeltme imkanı var iken neden Usul Kanunumuz bu hakkı taraflara da vermesin. Hukuk Muhakemeleri Kanunumuz açıktır. Taraflara ve mahkemeye verilmiş olan maddi hata, hesap hatasının düzeltilmesi işlemi asla yeni bir ıslah değildir. Dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde yapılan maddi hata açık hesap hatası düzeltilebilirken dava dilekçesinden daha önemli bir dilekçe olmayan ıslah dilekçesinde yer alan maddi hatanın düzeltilmesinde usul ve yasalara aykırılık bulunmamaktadır. Kaynak: hukukihaber.net


ISLAH DİLEKÇESİNDE AÇIK MADDİ HATA ve HESAP HATASININ YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA İNCELENMESİ